fbpx

“Aslında hepsi edebiyatın bir parçası”

Ahmet Ümit’le Ankara Barosu Dergisi için Av. Zeynep Özdemir tarafından yapılan söyleşiden kesitler:

Yazmaya ne zaman ve nasıl başladınız? Daha doğrusu yazmaya başlamanız nasıl gelişti?

Yazmaya 1982 yılında bir öyküyle başladım. Aslında yazar olmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. O zaman 22 yaşındaydım ve bir öykü yazdım. Yazdığım öykü kırk dilde yayımlanan bir dergide basıldı. Böylece yapabilir miyim, yazabilir miyim diye düşünmeye başladım. İlk kitabımız 1989’da bir şiir kitabı olarak yayınlandı. 1991 yılında Çıplak Ayaklıydı Gece adlı kitabımız yayınlandı. Ondan sonra da polisiye yazmaya karar verdim, daha doğrusu kitabı okuyan arkadaşlarım polisiye tarzında yazdığımı söylediler. Ben de polisiye yazmayı seviyorum ve o alan üzerine yoğunlaştım. O günden beri yazıyorum.

Yazın hayatınıza ilk önce şiir kitabıyla başlamanız ve ardından polisiye romanla devam etmeniz kulağa ilginç geliyor.

Aslında şiir yazmaya başladığımda henüz polisiye yazmamıştım. Sonradan romana dönüştü. Önce şiir vardı ama benim romanlarımda yer yer şiir tadı görülebilir. Yani o yüzden çok ters değil aslında hepsi edebiyatın bir parçası .

Şiir kitabınız var, sizi şiir yazmaya yönlendiren neydi?

Birkaç nedeni olabilir şiir yazmamın. Biraz kendiliğinden gelişti şiir yazmam. Moskova’da şiir yazmaya başladım. Bir süreliğine gitmiştim. Dediğim gibi, birkaç nedeni olabilir şiir yazmamın. Hava çok kapalı ve melankolikti, yani bir şekilde ruh halimi olumsuz etkiliyordu. Bir de tabi orada şairlere çok önem veriliyordu. Puşkin, Lermontov, Nazım Hikmet… Belki bunların hepsinin bir etkisi olarak ben şiire başlamış olabilirim. Ama şimdi çok yoğun olarak şiir yazmıyorum. Ben şair değilim, bildiğiniz gibi yazarım. Zaman zaman birkaç şiir yazdığım oluyor. Twitter’da tweet atarken şiire yakın şeyler yazmaya çalışıyorum.

Biz avukatlar dilekçemizi yazmaya başlamadan önce ana hatlarıyla taslağını hazırlar, sonra yazmaya başlarız. Sizin de kitaplarınızı yazarken özel bir hazırlığınız oluyor mu? Yoksa ilham geldiğinde mi yazıyorsunuz?

Sadece ilhamla olmuyor. Aynı sizin gibi önce bir hazırlık yapıyorum. Karakter kim? Hikâye nedir? Bilmediğim bir alansa o alan üzerinde okumalar yapıyorum. Bu çalışmalarım bir yıl kadar sürer. Ondan sonra ancak yazmanın başına oturabiliyorum. İlham gelecek bir durum değil, ilham gelmez, ilham diye bir şey yok.

Sosyal medyayı ne sıklıkla kullanıyorsunuz?

Sık kullanıyorum. Özellikle Twitter’ı aktif olarak kullanıyorum. Twitter, benim için bir haberleşme aracından çok duygularımı yazma aracıdır. Gezdiğim yerleri, şiirsel ifadeler kullanarak yazıyorum. İmza günlerimin haber verilmesi için de iyi bir araç sosyal medya. Bir çok okur beni görmek istiyor. Denk düşenler, vakti müsait olanlar geliyor. Bazıları soru soruyor ama hepsine cevap veremiyorum. Herkese ulaşmak pek mümkün olmuyor.

Hukuk Gündemi 2013/1

Yaratıcı Yazarlık 154 Adet Yazı
Yaratıcı Yazarlık, esasında birçok kişinin kafasındaki yazar imajının kendisidir. Yani kurguladığı veya gerçeğe dayalı bir konuyu kurgulayarak roman, hikaye vb. edebi türde ifade etmen uğraşı. Yaratıcı yazarlar sıklıkla “tıkanma” veya “kısırlaşma” denilen dönemlere girerler. Yazarken zorluk yaşarlar. Bu zamanlarda onlara yol gösterecek teknikler, moral verecek alıntılar ve fikir verecek yerli veya yabancı yazarların deneyimleri bu sitede Türkçe olarak yer alacak.

İlk Yorumu Sen Yap!

Yorum Yap!