fbpx

İyi yazmanın anahtarı: yeniden yazmak

BUD BILANICH

Açık ve kesin yazmak, önemli bir başarı yetisidir. Başarılı insanlar, fikirlerini kolay okunur bir biçimde aktarabilirler. Yazmak, benim için her zaman kolay oldu. Yazmaktan zevk alıyorum. Üniversitede gazetecilik okumamın da bunda payı var. Hiçbir şey bir gazetecilik profesörünün eleştirisi kadar yazınızı temizlemenize yardımcı olamaz.
Ne var ki, yazmak benim için çok kolay olduğundan, kimi zaman tembelleşiyorum ve yeniden yazmak gibi iyi bir şeyi yapmıyorum. Başarılı yazarlardan James Michener, bir keresinde,
“Ben çok iyi bir yazar değilim, ama mükemmel bir yeniden yazarım,” demişti. 40’ın üzerinde kitap yazan, Pulitzer ödüllü James Michener’in dediği gibi, yeniden yazmak, iyi yazmanın anahtarıdır.

Bir başka makalemde, çok çalışmak ile üstün performans arasındaki ilişkiyi incelemiştim. Yeniden yazmak, yazmanın çok çalışma isteyen kısmıdır. Bütün yazılar iyileştirilebilir. Ben bunun canlı kanıtıyım. Kitaplarımın tamamını en az üç ya da dört kez yeniden yazdım. Yine de herhangi birini rastgele açabilir ve fikrimi ifade etmenin daha iyi bir yolunu bulabilirim.

Sonsuza dek yeniden yazmanız gerektiğinden bahsetmiyorum; yazdığınız şeyi daha iyi hale getirecek kadar yeniden yazmanız yeterlidir. Genellikle, cümlelere gereksiz sözcük ya da kalıplarla başlama tuzağına düşerim. Çoğunlukla bir cümleye “Başlarken…” türünden sözcüklerle başlarım. Yeniden yazdığımda bunları atarım. Bunlar gereksizdir. Temiz yazacaksam, bu durum, yeni bir düşünceye başlama şeklimden belli olmalıdır.
“Gerçeği söylemek gerekirse” ya da “Size karşı dürüst olmam gerekirse” gibi ifadeler de cümleye başlarken sık sık kullanılır; daha çok diyaloglarda, kimi zaman da yazıda görülür. Bu ifadeler, iki nedenden dolayı birer sorundur:

1) Gereksizdir. Gerçeği söylemeniz gerekir.

2) Beni alarma geçirir. “Size karşı dürüst olmam gerekirse”yi duyduğumda, sonradan gelecek cümlenin bir yalan olacağını var sayarım.

Ne var ki, bu makalede amacım, size nasıl yeniden yazacağınızı öğretmek değil, yeniden yazmanın iyi yazmanın anahtarı olduğunu anlamanızı sağlamaktır. Yazdığınızı okuyun. Kendinize karşı dürüstseniz, daha açık ve öz olabileceğinizi bilirsiniz. Sonra, yazdığınız şeyi daha açık ve öz hale getirmek için yapmanız gerekeni yapın.
Shaun Fawcett, üst düzey bir danışman ve yazı koçudur. Yeniden yazma konusundaki görüşleri ise şöyledir:

Ne kadar hazırlık yaparsam yapayım, her zaman ilk taslağı geliştirebileceğimi fark ederim. Bunun bir nedeni, o ilk versiyonu yazarken, ana odak noktamın, düşüncelerimin özünü kâğıda dökmek olmasıdır. Bu aşamada, kusursuz ifade, gramer ya da mantık kaygısı gütmem. İlk andan itibaren ana misyonum, iletmek istediğim şeyin temel anlamını oluşturan kritik sözcükleri ve kalıpları yakaladığımdan emin olmaktır.”

Shaun, aynı zamanda, yazdığınız şeyi sesli okumanın, yeniden yazma sürecine başlamak için iyi bir yol olduğunu söyler:

Böyle bir şeyi denememiş bazı insanlar, bu satırları okuduklarında gülebilirler; ama bu, gerçekten işe yarar. Taslak oluşturma sürecinde herhangi bir noktada, ama nihai taslak aşamasında mutlaka, raporunuzu ya da mektubunuzu ‘yüksek sesle’ kendinize okuyun. İnsanın kendi sözcüklerini kendine söyleniyormuşçasına ‘duyduğunda’ yakaladığı noktalar inanılmazdır. Bence bu, hantal ifadelerin ve gereksiz sözcük ya da terim tekrarlarının tespit edilmesi bakımından çok faydalıdır”

Shaun’un her iki görüşüne de katılıyorum. Üst düzey müşterilerime her zaman “hızla yazmalarını ve yavaşça yeniden yazmalarını” öneririm. Bir başka deyişle, düşüncelerinizi kâğıda ya da ekrana hızla yazın; sonra, yazdıklarınızı mükemmelleştirmek için çok fazla zaman harcayın. Yazdıklarınızın söylemek istediklerinizi tam olarak ifade ettiğinden emin olun.

İkincisi, yazdıklarımı sesli okumanın, yazımın kullanıcı dostu olmasını sağlamak açısından çok iyi bir yol olduğunu düşünüyorum. Yazdıklarımı okuyanların çoğu, zihinlerinde sesli okuma yapıyor. Başka bir deyişle, yazının hem kulağa, hem de göze hitap etmesi gerekiyor.

Buradaki sağduyu mantığı basit: Yeniden yazmak, iyi yazmanın anahtarıdır. Yazdığınız her şeyi bir ya da iki kez yeniden yazın. Sizi temin ederim, yazınız, çok daha iyi olacaktır. Bu durum, uzun metinler için olduğu kadar e-postalar için de geçerlidir. Bir de Shaun Fawcett’in önerisine kulak verin; hızla yazın, yavaşça yeniden yazın; yazınızı, “okuyucunuzun kulağına nasıl geldiğini” anlamak için sesli okuyun.

Yaratıcı Yazarlık 154 Adet Yazı
Yaratıcı Yazarlık, esasında birçok kişinin kafasındaki yazar imajının kendisidir. Yani kurguladığı veya gerçeğe dayalı bir konuyu kurgulayarak roman, hikaye vb. edebi türde ifade etmen uğraşı. Yaratıcı yazarlar sıklıkla “tıkanma” veya “kısırlaşma” denilen dönemlere girerler. Yazarken zorluk yaşarlar. Bu zamanlarda onlara yol gösterecek teknikler, moral verecek alıntılar ve fikir verecek yerli veya yabancı yazarların deneyimleri bu sitede Türkçe olarak yer alacak.

İlk Yorumu Sen Yap!

Yorum Yap!