Genç veya deneyimli olsun, tüm yazarların veya yazar olmak isteyenlerin en çok sorduğu sorulardan biridir: Ne yazacağım? Bu soruya sıklıkla muhattap olan eleştirmen ve yazar Semih Gümüş, cevabını adı da bir soru olan Yazar Olabilir miyim? Yaratıcı Yazarlık Dersleri* adlı kitabında veriyor.
“Ne yazacağım sorusunun karşılığı, her şey’dir. Ne yazarsan yaz. Hem de önemli şeyler yazma zorunluluğunu hiç mi hiç hissetmeden; tam tersine, en önemsiz görünen şeyleri yaz ki, o önemsiz şeyler içinde has edebiyatın değerleri kendilerini bulsun, basit şeylerin aslında hayatımı için ne denli önemli olduğu anlaşılsın.
Kendisince ya da çevresince dayatılmış önyargılarla yazmaya başlayanlara, hem de Borges, “Ne yazarsam yazayım, Arjantinli’yim…” demiyor muydu. Öte yandan, Dostoyevski ya da Yaşar Kemal, onlar kendilerine “niçin yazıyorum” diye sormamışsa, siz de sormayın, yalnızca yazın. Yazdıkça yazmayı öğrenir insan, başlı başına en etkin okul gibi yazarı eğitmeye, yenilemeye başlar yazmak. Yeter ki içimizdeki merak böceği ölmesin. O kıpırdadıkça, kendi özgürlük yolunu da kazıp döşemeye başlar yazar.”
*Notos Kitap, İstanbul, 2012 s. 31-32
Yorum Yap!
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.